14 Kasım 2009 Cumartesi

Demirören Vs Çarşı


Beşiktaş camiasında 2004'ten bu yana başkan olarak görev yapan geçen sezon takıma 2 kupa kazandıran Yıldırım Demirören taraftarla yol ayrımında gibi. Beşiktaş - Wolfsburg maçında özellikle yenilen 2. golden sonra artık Beşiktaş taraftarının sabrı taşmış ve Yıldırım Demirören'e karşı küfürlü küfürsüz tezahüratlar başlatmıştı. Daha sonrasında bu tezahüratlara dayanamayan Yıldırım Demirören el kol hareketleriyle ve de ağzından okunabilecek küfürlerle tepkisini göstermişti. Bu olaydan sonra 36 kişiye 1 yıl stadlara giriş yasağı ve 2000'er lira para cezası verilmiş, Alen Makaryan dahil olmak üzere. Öncelikle Yıldırım Demirören hakkında görüşlerimi belirtmek isterim.
Sayın Demirören son 5 yıl içerisinde 1 lig şampiyonluğu 3 süper kupa şampiyonluğu ve de 2 Türkiye kupası şampiyonluğu yaşatmış. Ancak bu büyük bir kulüp için hiç de tatmin edici rakamlar değil. Gerçi büyük demişken, Demirören'in "Artık 3 büyük yok 2 büyük var!" şeklindeki açıklaması ne kadar demagojiye yönelik de olsa aslında kulübünü düşürdüğü durumu ortaya çıkarıyor. Son 78 yılın (ki lig official olarak 1959'da başladı kabul ediliyor) hakem hatalarını tek bir videoda toplayıp, basın mensupları önünde bizim önümüzü kesiyorlar nidaları kulübe daha da zarar verdi. Hangi kulüp tarihinde böyle bir şey yapmış ki? Hakemlere, federasyonlara tabi ki itirazlar olacaktır ama bu kadarı da büyük kulüp için çok gereksiz.
Şimdi gelelim taraftar cephesine. Ne olursa olsun takımını en çok destekleyen en çok bağıran taraftar topluluğu tabi ki Çarşı. Ancak takımı desteklemeye mi yoksa stada eğlenmeye mi gidiyorlar ben kesin birşey söyleyemiyorum. Takım son 5 yılda 1 lig şampiyonluğu yaşamış diğer kupalar faso fiso hiç bir taraftar değer vermez diğer kupalara. Taraftar 4 yıl sabretti sonunda şampiyonluğu yaşadı. Ancak sene başından beri Beşiktaş taraftarı hem münferit hem de grup olarak yine isyanlarda. Haklılık payları var mı? Tabiki var ama başkanlarına küfür edecek kadar sabırlarının taşmasını anlayamıyorum. Tabi burada şu soru akla geliyor: "Demirören saygıyı hakediyor mu?" Wolfsburg maçında taraftarın küfürlü tezahürat etmesi ve de Demirören'in küfürle karşılık vermesi aslında bu soruya net bi cevap vermemize yeter ve de artar ama bence BJK taraftarı yine de saygısını kaybetmemeli, en nihayetinde küfür ettiğin adam senin Siyah-Beyaz camianın başkanı.
Sadete gelcek olursak, iki tarafında haklı haksız yönleri var. Tabi ki arada insanlar sinirini tutamaz, o anın gerilimi içerisinde yanlış hareketler yapabilirler kendilerini kaybedebilirler ancak bu olaylar üzerine daha fazla söyleyebilceğim bir şey yok. Böyle büyük bir kulübün çatışmasına acı çekmesine hiç gerek yok. BJK'lı olmasam da: "Yıldırım Demirören yeter!"

1 yorum:

  1. Israrla facebooktan gelen ekleme talepleri üzerine gerçekten ne varmış bi okumak istedim. Yazar arkadasımız beşiktaşlı deil biliorum, kendiside yazmış zaten yazısının sonunda. Ancak unutulmaması gerekilen birşey var bu noktada. Beşiktaş taraftarının neden stada geldiğini, yada Başkan saygıyı hakediyor mu gibi soruları sormak ve hatta yazının alt cümlelerinde cevaplarını veriomuş cümleler bolca bulunmaktadır bu yazıda. Ama bir Fenerbahçeli tarafından yazılan bu yazının ne kadar tarafsız yazılmaya çalışılmış olursa olsun taraf tutarak yazılmış olması hiç doğru değil.
    Yazı ile ilgili olarak ise genel başlıklar altında yorum yapmak istiyorum.
    Geçen sene iki kupayı Yıldırım Demirören kazandırmadı. Unutulmamalıdırki sahada oynayanlar ve onları taktiksel açıdan yönedenler daha fazla paya sahip. Yıldırım Demirören'in geçen sene yine ligin 6.-7. haftasında aynı protestolarlada karşı karşıya kaldıgını unutmamak lazım. Eger bu mantıkla bakarsak son 7 lig maçınıda üst üste Yıldırım Demirören kazandı. Diğer bir konu ise beşiktaş taraftarının stada neden gittiği çok açık. Hem desteklemek hem eğlenmek. Başka takım taraftarlarının sürekli olarak bizim eğlenme isteğimizden girerek takımı desteklemedigimiz gibi bir görüşü ortaya sunmasını pek anlamıorum. Biz hem eğlenen hem de destekleyen bir taraftar grubu olduğumuz için sanırım birçok taraftar grubunada örnek oluyoruz. Son oolarak ise ne kadar Yıldırım Demirören karşıtı gibi bir yazı yazmış gözüksemde kendisi Beşiktaş Klübünün Başkanı'dır. Kongre ile gelmiştir bu koltuğa. ve bu koltukta oturduğu sürece SAYGIYI HAKEDİYOR! Yazının içinde kendi sordugun ve cevap verdigin bir sorunun gerçek cevabı açıklamalı olarak bu şekildedir. Taraftarın herkesi protesto etme hakkı vardır çünkü taraftar kendi parasıyla gelir o tribünlere. Kimsenin oyuyla seçilerek gelmez. Ama protestoları da anlamak dinlemek önemlidir.
    Sonuç olarak bu Altuğ'un sonundaki 16 yı anlamadım ama vardır bi bildigin kardeşim =) Seni Beşiktaş yazısı yazarken görmek de keyifliydi. Ama biraz daha tarafsız noktadan bir dahaki sefere, lütfen =)))
    Ortakkkkkkkkkkkkkk, dikkat et kendine, ellerine sağlık güzel yazı için..

    YanıtlaSil