6 Mayıs 2010 Perşembe

ZTK 8. Kez Trabzonspor'un

Dün Şanlıurfa GAP Arena'da oynanan Ziraat Türkiye Kupası final maçında Trabzonspor, Fenerbahçe'yi 3-1 mağlup ederek kupayı kazanan taraf oldu. Maçın başından sonuna kadar, kupayı isteyen, saldıran, gol arayan ve baskı kuran taraf Trabzonspor'du. Nitekim Umut, Engin ve Colman'ın attığı golle kupaya uzanan taraf bordo mavili ekip oldu.
Andre Santos'un sakatlığı nedeniyle maça Vederson'la başlayan Fenerbahçe, bu maçta tam kadro çıktı Trabzonspor karşısına. Vederson dışında son haftaların savaşan, mücadele eden, baskı yapan Fenerbahçe'den eser yoktu bu maçta. Beni şaşırttı mı diye soracak olursanız pek şaşırtmadı, ancak 2000 yılından bu yana 5 kez finale çıkan bir takımın da kupa alması artık beklenen bir şeydi çoğu kesimlerce. Beklentileri karşılıksız bırakan sarı lacivertli ekip yine finalden boş döndü. Trabzonspor sonuna kadar haketti, kupa ya da maç kaybının bahanesi olmaz, ancak yine de kupanın kaybedilmesinin bir kaç nedeni olduğunu düşünüyorum. Birazdan sıracalayacağım nedenler önem sırasına göre değildir.
1.Gündüz Maçı
Aslında hiç bir zaman bahane edilmemesi gereken bir konu olsa da, yine de biraz etkisi olduğunu düşündüğüm bir unsur. Biyolojik olarak açıklayacak olursak, futbolcuların biyoritmi devamlı akşam maçı oynamaya endeksli olduğu için vücudun ritmi de, sosyal ve psikolojik adaptasyonları da buna göre endeksleniyor. Örnek verecek olursak, maç günü sabahtan kalkan teknik kadro ve futbolcuların, o gün yiyecekleri şeylerden, dinlenme saatlerine kadar belli, ancak maç saat 15:45'te olunca bırakın yemekleri, toplantıları, futbolcular dinlenmeye çekilmiş oluyorlar. Zaten en geç 1 saate de stada doğru yol alıyorlar. Ayrıca akşam oynanan maçlarda hava sıcaklığı 10-15 derece arasında seyrederken, bu maç Urfa sıcağında saat 4'te 28-29 derece civarında oynandı. Gerek daha fazla su kaybı, gerekse iklim değişikliği illa ki futbolcuları etkilemiştir. E peki Trabzonspor bundan etkilenmiyor mu? Tabi ki onlar da etkilenir, ama esas konu teknik ekibin futbolcuları gündüz maçına ve final kavramına kafaca hazır tutabilmesi.
2.Kupa Sendromu
Bu unsuru örnek vererek kısaca geçeceğim. Nasıl Galatasaray Kadıköy'de Fenerbahçe'yi yenemiyorsa ve bu olay hırs yaratmaktan çok tedirginlik veriyorsa Galatasaraylı futbolculara, aynı şekilde Fenerbahçeli futbolcular da stres altında başlıyorlar final maçlarına.
3.Futbolcu Kondisyonu
Şüphesiz ligin son çeyreğinde, en baskılı, en saldırgan, en mücadeleci futbolu oynayan takım Fenerbahçe. Haliyle futbolcuların da maçlardan sonra rejenerasyon periyodları uzadı. Haftada bir, saldırgan, devamlı pres yapan takımın futbolcularını bu maç da göremedik, neden mi? Tamamen futbolcuların yorgun olması ve kendilerini haftada bir olmak üzere yüksek tempoda maç yapmaya hem psikolojik hem de fiziksel olarak alıştırmaları.
4.Konsantrasyon
Bir yanda lig ve kupa şampiyonluğuna oynayan bir takım, diğer yanda da amacı sadece ZTK'yı almak olan, teknik direktörlerinin de "kupayı almak için elimizden geleni yapacağız, haftalardır bu maça hazırlanıyoruz" açıklaması yapılan bir takım. Anlatmak istediğim şey zor değil sanırım. Kupa kaybının en büyük nedeninin de bu olduğunu düşünüyorum. Trabzonspor Fenerbahçe'den daha çok istedi ve de aldı kupayı. Bu kupayı ne kadar çok istediklerini de maç boyunca bütün bordo mavili futbolcu gösterirken, Fenerbahçeli futbolcular maçın sonunda kupa verileceğinden bihaber gibiydiler.
Konsantrasyon adı altında bir diğer etken ise Fenerbahçe'nin lig şampiyonluğuna oynaması. Sayın Aziz Yıldırım tarafından verilen bir söz, son 2 haftaya lider girilmesi ve kafalarda şampiyonluk mücadelesi. Tabi ben futbolcu değilim bu psikolojiyi anlayamam belki, ancak "aklımız lig şampiyonluğunda" gibi bir düşünce varsa orta da tamamen yanlış. Sen Fenerbahçe'de oynuyorsan ve böyle diyorsan, bu takımın büyüklüğünü çözememiş demeksindir.
Ama bir kez daha yineliyorum, bu saydıklarımın sonuncusu dışında hiç biri bahane olamaz, olmamalı da.
Bu maçla ilgili kimseyi eleştirmeyeceğim, çünkü bu kupayı istememiş camia, savaşmamış belli. Beni üzen nokta kupanın 28 yıldır alınamaması değil, isterlerse 100 sene alamasınlar ancak 4 gün önce 2 hafta önce lig maçlarında gördüğümüz mücadeleyi görememek oldukça can sıkıcı. Peki Fenerbahçe Ankaragücü maçında da böyle mi oynayacak? Hayır, hep birlikte göreceğiz.
Helal olsun Trabzonspor'a.


*HDTD*

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder