7 Haziran 2011 Salı

Playoff Degerlendirmeleri | Bati

Blog yazmak disardan bakinca kolay gozukuyor ama baya zormus. Icinden gelse de, acip yazmak, ustune resim bulmak zor geliyor. Cesaret edebilsem ses kaydi doldurup koymak istiyorum duzenli olarak ama o da bir garip geliyor. Neyse konuya donersek, biz yazmayali konferans yari finalleri ve finalleri bitti, NBA finali ortalandi. Once Bati yakasi konferans yari finallerinden ve finallerinden baslayayim, daha sonra umarim Dogu’yu yazip bu geceki mactan once final serisine gececegim:

Konferans yari finallerinin en buyuk suprizi kesinlikle Dallas’in Lakers’i supurmesi oldu. Son yillarda Dallas, Lakers karsisinda hicbir varlik gosteremiyordu. Ote yandan Lakers ise sezon basindan beri, ben de dahil bir cok kisi tarafindan, ligde her takimdan en az yarim gomlek ustun gosteriliyordu. Bir de ustune eslesmelerde avantajli olan taraf Lakers olunca, Dallas ancak 2 mac alir, onlari da Lakers saldigi icin alir diye dusunuyordum, ama Dallas herkesi ters koseye yatirdi. Nowitzki onderliginde muthis bir seri oynadilar. Yillardir uzerlerine kaybeden damgasi yapismis oyuncular, bu seride mukkemmele yakin oynadilar. Kidd, Terry, Marion, Peja ve Barea inanilmaz yardimci oldular Nowitzkiye. Lakers ise resmen sahaya cikmadi hic bir macta. Onlari uzun zamandir bu kadar isteksiz, bu kadar doymus gormemistik. Serinin son macinda, Dallasta, sakinligiyle bilinen, Zen Master olan, Phil Jackson’in sinirli tavirlari aslinda durumun ozetiydi. 3. Mactan sonra Kobe’nin cikip, “Biz bu seriyi buradan cevirecegiz ve bunu herkes gorecek” demesinden sonra, 4. Maca Phil Jackson’in butun cocuklarini cagirmasi (kariyerinin son macini izlemeleri icin), takimin icinde ne kadar kopukluk oldugunun net gostergesi oldu. Sonuc olarak onlarda bir degisiklik gerektigini dusunduler ki, gorevi birakan Phil Jackson yerine, onun sistemini devam ettirmesi beklenen Brian Shaw yerine, Mike Brown ile anlastilar yeni koc olarak. Bununla ilgili bir degerlendirme ayrica yazicam usenmezsem.

Diger konferans yari finalinde ise, ilk turun en buyuk suprizini yapmayi basaran Memphis ile Oklahoma karsilasti. Memphis yine muthis bir mucadele ornegi gosterdi ve Oklahoma’yi inanilamz zorladi. Randolph, Gasol, Conley, Allen, Young, Arthur, Vasquez hepsi ama hepsi ellerinden gelen herseyi yaptilar ve uzun yillar hafizalarda kalacak bir playoff hikayesi yazdilar. Gonullerin sampiyonu tadinda bitirdiler playofflari. Biraz daha genis kadrolari olsa, hatta en onemli yildilari Rudy Gay sakat olmasa bu seriyi de buyuk ihtimalle alirlardi. Oklahoma’nin ilk turda gozuken butun defolari bu turda da devam etti. Kagit ustunde bu kadar iyi olup, bu kadar aksayan baska bir takim yok NBA’de. Ne savunmada ne de hucumda bir planlari var. Savunma, organizasyondan cok oyuncularin emekleriyle bir yerlerde duruyor. Hucumda ise Durant, Wbrook ve Harden kendilerini asmaya calisiyorlar. Surekli izolasyon uzerinden zorlamalar ile oynuyorlar. Oyuncu kalitesiyle Memphis’i bir sekilde gectiler ama herkesin hem fikir oldugu, o defolarla finale kalamayacaklariydi ki, beklenen oldu:

Konferans finallerinde kagit ustunde ustun olan taraf Oklahoma olsa da yukarida yazdigim defolardan dolayi benim ve bir cok kisinin favorisi Dallasti. Lakers serisindeki kadar ustun performans gostermeseler de duzen icinde, ne yaptigini bilerek oynadilar ve 4-1 ile gectiler Oklahoma’yi. Bu seriden sonra artik Scott Brooks’un gercekten cok kotu bir koc olduguna umarim Sam Presti de inanir ve iyi bir koc secimi ile, bu genc ve mukkemmel iskelet, seneye en onemli sampiyonluk adayi olur. Dallas ise sonuna kadar hakederek finale cikmis oldu Bati konferansindan. Kadrodaki cogu oyuncu daha once buralari oynamis ancak kaybetmis isimlerdi. Hatta o kadar ki bir kismina “looser” damgasi vurulmustu. Takim bazinda ise, Dallas, playofflarda mental olarak her zaman cok gucsuz kalmisti. Fakat finale gelirken azimsanmayacak kadar cok maci ciddi farklari kapatarak, ortaya inanilmaz bir direnc ve karakter koyarak kazandilar. Bu, simdilik onlara yakistirilan kaybeden imajini biraz degistirdi. Kidd, Nowitzki, Peja, Marion, Terry gibi oyuncularin buyuk ihtimalle yuzuk icin son sanslari bu sene. Acikcasi hepsi de yuzugu sonuna kadar hakediyorlar.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder