Kadrolar açıklandığında benim için Nihat(Holosko) dışında süpriz yoktu. O süprizide gözümden kaçan yabancı sınırlamasını farkedince anladım. Denizli'nin kupa maçındaki 11'inden sadece Fink ve Nihat sahadaydı.
İşin ilginç yanı Delgado'nun durumu netleşmeden önceki son maçta gönderilme olasılığı olan bütün yabancı oyuncuların sahada olmasıydı. Benim aklımdaki isim Tello istatistiklere bakılınca teknik kadronun vazgeçilmezi, Fink bir diğer isim ve bu olasılığın olması bile beni şaşırtıyor, son aday 8 milyonluk Tabata. Siyah-beyazın bu 8 rakamına alerjisi olduğu kesin. Ancak Tabata'nın Antalya performansı sanki şans verilse artacak gibi duruyor. Bu düşüncemde bu ismi pozitif bir ruh halinde izlememin etkiside olabilir.
Denizli'nin son açıklamasından sonra oyun şablonunda köklü değişiklik bekliyordum fakat değişen tek şeyin oyuncuların istekleri olduğunu Bobo'nun bir savunma oyuncusu gibi kendi sahasında baskı yaparak top kazanması, Toraman'ın 3'e 3 atakta topu rakip kaleye taşıyan isim olması gibi sayısını arttırabileceğim örneklerle açıklayabilirim. Antalyaspor'un oyun disiplinini kaybedene kadar Beşiktaş'ın üretken olmaması düşündürücü malesef. Yine olumlu bakış açımla kongre baskısının atlatılması ve oyuncuların gelecek kaygılarının ( Delgado'nun tekrar kadroya dönmesi ve bir yabancı oyuncunun ayrılması ) giderilmesiyle Beşiktaş'ın en azından adının önündeki şampiyon sıfatına yakışır bi oyun segileyeceğini düşünüyorum.
Sanırım kongrenin sonucuda bugün belli oldu. Her ne kadar onursal başkan Süleyman Seba tarafsızlığını açıklasa da adaylardan Murat Aksu'nun listesine Faruk Pala aracılığıyla destek vermesi bu açıklamanın politik olduğunu gösteriyor. Faruk Pala ile Murat Aksu arasında mevcut yönetimin ibra edilmesi konusundaki anlaşmazlık nedeniyle Faruk Pala'nın yönetim kurulu üye adaylığından çekilmesi kongrenin sonucunun bugünden belli olduğu hissini yarattı bende. Yine de bekleyip göreceğiz.
** Ne bir heves, ne bir tutku.. Anlatılmaz bir sevgi bu.. **