12 Şubat 2013 Salı

Fenerbahçe ve Transferler

Ara transfer dönemine büyük umutlarla girdi Fenerbahçe. Gerek Abdullah Kiğılı'nın "3 transfer yapacağız" açıklaması gerekse Belhanda'nın transferi için kulüple görüşmelere başlandığının KAP'a bildirilmesi camiaya heyecan getirdi. Birçok taraftarın askine, bana pek de heyecan vermedi. Nedeni ise şuydu; bu takımdan Alex, sistem değişikliği başlığı altında gönderildi. Sistem basitçe 4-4-1-1'di. Aykut hoca ise gerek açıklamalarında gerekse sürdüğü kadrolarda bunu 4-3-2-1 (4-2-3-1)'e çevirmek istediğini basitçe belli etti, fakat ara transfer dönemine gelindiğinde ileri ucun hemen arkasında oynayan Belhanda'ya yönelindi. Mevcut durumda belki son paslarda etkili olabilecek bir oyuncuydu Belhanda ama eğer sistem değişikliğine gidiliyorsa kesinlikle yanlış bir transfer olacaktı. Belhanda'nın yerine 10 kere Alex'i tercih ederdim.
Neyse gelelim transferlere. Transferler tamamen plansız ve taraftar tepkisini azaltmak yapılmış gibi duruyordu - kaldı ki bence de öyleydi. Takıma gelen oyuncuları tek tek değerlendirmek gerekirse:

Emre: Benim açımdan Emre takıma geldiği günden bu yana, takımın oyunuyla vazgeçilmez 2-3 futbolcusundan biriydi. Oyunuyla diyorum çünkü gerek fevri hareketleri gerekse "prick - yani Türkçe'de dingil gibi bir anlama gelen" küfürü kullanması bu camiaya zarar verdi. Fenerbahçe'de ya da diğer büyük kulüplerde oynayan bir futbolcu nezdimde saha içi ve saha dışı yaşantısına azami şekilde dikkat etmeli. Öte yandan Emre'nin katkısını gelir gelmez hem Sivas hem de Mersin maçlarında net olarak gördük ve hissettik. Pas kanallarını doldurması, fitleşmesi ve olgun mücadelesi takımın orta sahada biraz daha nefes almasını kesinlikle sağladı. Umarım kariyerinin sonuna kadar Fenerbahçe futbolcusuna yakışır şekilde mücadelesini sürdürür, çünkü mental ve fizik olarak sağlıklı bir Emre bu takımın olmazsa olmazı.

Webo: Maliyeti yüksek olsa da, ilk transfer dedikodusunu duyduğumda sevindiğim, Semih ve Bienvenu'den kesin kez daha fazla katkı sağlayacağınu düşündüm ki ilk 2 maça bakacak olursak da yadsınamayacak bir katkısı oldu. Öncelikle kadroda kimsede olmayan kaleye sırtı dönük oynama özelliği pas dağılımında katkı yarattı. Golü koklama özelliği ve Sow olan uyumu ise takımın kısa vadeli geleceği için umut veren bir durum. Kısa vadeli diyorum, önümüzdeki sezon belki Webo'yu kulübeye yollayacak daha iyi bir transfer yapılabilir.

Ziegler: Tam Ziegler, Hasan Ali Kaldırım'ı yedeklemek için kiralandı diye düşünürken, HAK'ın kadro dışı kalması bana büyük sürpriz oldu. Reto'nun defansif yönü HAK'tan daha kuvvetli olsa da (kademeye girme ve dengeli savunma) hücumda da ondan eksiği daha çok. Her ne kadar Ziegler'in ilk 11 başlaması bana sürpriz oldu desem de defansif sıkıntıyı bir nebze olsa da azaltacak bir oyuncu Ziegler. Bunu önümüzdeki haftalarda daha net olarak göreceğimizi düşünüyorum.

Özetleyecek olursak, taraftar tepkisini azaltmak için yapılmış bu transferler takıma katkı sağlayabilecek yapıya sahipler, ancak özellikle Emre ve Webo'dan daha fazla bir katkı alınmak isteniyorsa, Aykut hocanın inadından vazgeçip, bunun paralelinde Cristian ve Kuyt'ı yedeğe çekip en azından Topuz ve Caner'i kanatlı 4-4-2'de oynatması gerekir diye düşünüyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder