12 Nisan 2010 Pazartesi

Kısa Kısa Bu Hafta

Haftanın olayı heralde Galatasaray tribünlerindeki protesto oldu. Öncelikle herkes kabul etmeli ki taraftarın küfür olmadığı sürece herkesi protesto etme hakkı vardır. Galatasaray medyasının ve taraftarının belki de sene başından beri yaptığı en büyük hata kişileri putlaştırmak oldu ve o putlaştırdıkları Arda bugün protesto edilince bunu kaldıramadı. Ancak Galatasaray taraftarı belki son yılların en formsuz dönemini yaşıyor ve derbiden sonra -neden bağıramadıklarına ve Fenerbahçe taraftarının sesinin çıkmasına neden olduklrıyla ilgili- gerçekten komik ötesindeydi. Sıfır etkiyle bitirdiler derbiyi. Bu hafta futbolcularda formaları ters giyip çıksaydı tribüne besteler yazsaydı nasıl olurdu? Bu sene birçok maçta Sami Yen dolmadı, tribünler etkili olmadı. Böyle bir sezonda böyle bir protesto bence ironik oldu. Bunun dışında tartışılması gereken sadece zamanlama olabilir ve benim düşüncem bu tepkinin erken verildiğidir. Bu hafta derbi berabere biter ve Galatasaray Manisadan 3 puan alırsa yine yarışın içine girer. Tamam sen taraftar olarak oyundan dolayı buna inanmıyor olabilirsin ama en azından inanıyor gibi yap ki futbolcular inansın. Sezon sonunda da istersen Sami Yen'i yık ama şansın varken bekle. Bence dün gece taraftar Galatasaray'ın şampiyonluk şansını sıfıra indirmiştir. Ardaya gelene kadar Caner, Ayhan, Barış, Elano gibi sene başından beri hiç katkı vermeyen umursamaz adamlar protesto edilseydi keşke. Galatasaray'ın düşüşü Arda'nın sakatlığıyla aynı zamanda oldu unutmamak lazım.

Fenerbahçe Acıbadem Türkiye'de ilk yenilgisini aldı dün akşam Vakıfbank Güneş Sigorta Türk Telekom (VGSTT) karşısında Türkiye Kupası final maçı ilk ayağında aldı. 3 müessese birleşmesinden oluşan takımda komik geliyor insana. Seneye hepsi birşleşsinler belki başederler. Takımın seneye en önemli transferi Gamova ve Nati ayarında bir pasör olur. Tek eksiğimiz bu sanki

Dün gece NBA'de playoffda yer almak için Kanada da karşılaştır Toronto ile Chicago. Aynı galibiyet yüzdesinde iki takımın maçında Chicago resmen ezdi Torontoyu. Bu takımın playoff mücadelesi veriyor olması Doğu'nun ne kadar zayıf olduğunun da göstergesi. Kalan iki maçta hala ciddi şansı var Toronto'nun. Umarım o şans ellerine gelmez çünkü gerçekten kötünün de ötesindeler ve Cleveland ile karşılaştıkları maçları hayal dahi etmek istemiyorum.

Bunun dışında son olarak NTVSPORdaki entel yazarlara (Banu Yelkovan, Bağıs Erten ve bunların ekolünden gelen sözde entellektüel futbol yazarları) uyuz oluyorum. Rıdvan'la bile arsızca dalga geçti bunlar utanmadan, B planı dedi diye. Noldu sonra, Rijkaard B planını uyguladi ve 4 kazmayla orta saha kurdu Sivasta. Bunlara göre büyük hocanın B planı olmazdı, boy boy yazdılar Ridvan'a sallaya sallaya ama Sivas maçından sonra yoklardı piyasada. Entellektuellik, aydınlık, Avrupa özentiliği değil, aşşağılık kompleksli olmak değil. Futbol entellektüel olunacak spor değil! Halkın sporu futbol. İki tane Avrupalı yazar okuyup, kasket takıp, Gençlerbirliğini tutunca entel, aydın spor yazarı olunmuyor. Unutmayın.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder