25 Nisan 2011 Pazartesi

Playoff Degerlendirmeleri | Playoff Hikayeleri


NBA Playofflarinin en guzel noktasi her turun kendi icinde hikayeleri barindirmasi ve bu hikayelerin yarattigi heyecanlar. Bu turda da Memphis, Brandon Roy, Chris Paul simdiden yillarca unutulmayacak heroic durumlar ortaya koydular. Son yazdigim yaziya paralel gideyim. 4-1 biter diye dusundugum Lakers- New Orleans serisi dun gece guzel gecen mac sonunda 2-2ye geldi. Benim hesaplayamadigim Chris Paul oldu. Dun gece oyle bir triple-double yapti ki, LeBron James'in son yillarda yaptiklarindan sonra gordugum en dominant triple-doubledi. Lakers karsisinda 27 sayi, 15 asist, 13 rebound dile bile zor. 93 sayinin 60-70inde imzasi var demek bu hemen hemen. Tek kelimeyle olaganustu. Paul'un olaganustu oyunu disinda New Orleans savunmasinin Lakers hucumlarini inanilmaz rahatsiz etmesi ve bozmasi da seriyi bu denli heyecanli hale getirdi. Asil onemli nokta ise mac sonunda bilegini burkan Kobe'nin durumu olacak. Mactan sonra salonu koltuk deynekleriyle terketmis ve ayagi baya bir sismis. Bu seride oynamamasi New Orleans'i iyice istahlandirir. Bence Kobe olmasa da Lakers bu seriyi gececek; ancak cok sonuk gecicegini dusundugumuz bu seriyi bu hale getiren New Orleans ve Chris Paul kesinlikle bu sezonun hikayeleri arasinda yerini alip, uzun sure unutulmayacaklar.


Memphis ise basli basina bir hikaye yaratti. 1-8 eslesmelerinde underdog takimin seriyi almasi her zaman hikaye olur ama Memphis bunu maksimum kontratli super yildizi olmadan yapma yolunda emin adimlarla ilerliyor. 2-3 sene oncesine kadar aldigi her topu ne durumda olursa olsun potaya sallayan ve bundan dolayi Black Hole lakabini alan Zach Randolph'un mental olarak inanilmaz bir seviye atlayip, takimin merkezi olmasi, kat eden kisalari besleyen uzun olmasi (!), takima asiladigi mental guc, Marc Gasol ve Conley'in kendilerini gelistirmesi, OJ Mayo'nun 6. adam rolunu kabullenip, en iyi sekilde uygulamasi, Tony Allen, Sam Young, Dorrell Arthur gibi yan rollerin inanilmaz hirsi ve savasmasi, takim halinde on alanda yaptiklari baskili savunma.. Hepsi birer hikaye bunlarin. Eger San Antonioyu gecerlerse bu hikayeler destana donusecek. Simdi seride 2-1 ondeler ve Memphisteki bu mac cok kritik. San Antonio'nun en cok asilacagi mac bu olacak. Bu noktada onlara cevap verip bu maci alabilirlerse bombayi San Antonionun eline vermis olurlar. Umarim bu gece oynanacak maci alirlar, bu seriyi sonuna kadar hakettiklerine inaniyorum.


Dallas-Portland serisinde ise Brandon Roy uzun yillar unutulmayacak bir macta, Portland'in 23 sayi geriden gelmesinde basrol oynadi. Basrol oynadi derken, son ceyrekte tek basina oynadi demek bile yanlis olmaz. Bundan 2-3 sene once olsa alisik oldugumuz bir durum olurdu bu. Bu olayi destansi hale getiren ise Roy'un bu sene yasadiklari. Dizlerinde meniskus kalmamasi sebebiyle kemikleri birbirine surterek oynuyor Brandon Roy. Sezon icinde kariyerinin bitmesi bile muhtemeldi. Dizleri hic eskisi gibi olmadi sezon basindan beri. Onun o halini izlemek bile cok uzucuydu. Bu serinin basinda da aslinda degisen bisey olmadi. Ikinci macin sonunda ise olan oldu: Dakikalari iyice azalan Roy kocunu elestirdi ve oyun sonlarinda kenarda olmak istemedigini soyledi Bunun ustune 3. macta Roy, sure aldigi 23 dakikada 16 sayi 4 asistle takiminin aldigi galibiyette onemli rol oynadi ve kocunun guvenini kazandi. Asil olan ise 4. macta oldu. Son ceyrege 20 ye yakin farkla giren Portland'da Roy oyle bir oyun oynadi ki, imkani olan herkese son bu 4. macin son ceyregini izlemelerini siddetle oneririm. Turnikeler, uzun mesafeli sutlar, 4 sayilik oyunlar... Mac sonunda da gozyaslarina hakim olamadi Roy. Ayrica takim olarak yaptiklari mukkemmel savunmayi da unutmamak lazim. Seri simdi 2-2ye geldi. Bu gece Dallastaki mac cok onemli. Dallas'in moral olarak 4. maca nasil tepki verecegi cok kritik. Zaten poff konusunda psikolojik olarak cok guclu degiller, bu mactan da cok kotu etkilendilerse, bu gece bir supriz cikabilir. Tabii Roy'un ne durumda olacagi da cok onemli. Dizindeki sakatlik malesef istikrarli olmasina buyuk engel; ama belli ki o inanmis...


Denver-Oklahoma serisi benim beklemedigim sekilde 3-0'a geldi ve buyuk ihtimalle de -Oklahoma kendini sikarsa- 4-0 bitecek. En iyi ihtimalle 4-1. Scott Brooks'a ragmen cok iyi oynuyor Oklahoma. Inanilmaz bir savunma takimi olmuslar. Super yildizi olmayan Denver'in en buyuk handikapi bu savunmayi cozememek oldu maclarda. Bunun yaninda her iki macta da Durant ve WBrook 1-2 kisiden destek alinca, seri bu hale geldi. Oklahoma boyle oynamaya devam ederse, buyuk ihtimalle bati finaline kadar yurur. Ordan sonra ise baska bir hikaye baslar.


Boston - New York serisinde dusundugum gibi direnc kirildi ve seri 4-0 bitti. Ustune yazip cizmeye cok gerek yok. Indiana - Chicago ve Miami - Philly serileri ise ayni sekilde gidiyor. Iki takimda 4-1 bitirecekler serileri bir terslik olmazsa. Hem turu kendi sahalarinda gecmek istediler, hem de biraz aktif dinlenmis oldular. Orlando - Atlanta serisi hakkinda ise yazmak bile istemiyorum. Cekismeli, suprizli falan gozukse de son derece kalitesiz ve sikici bir seri oluyor. Beceriksizlik ve kotu oyunda daha az hata yapan kazaniyor. Kotunun iyisi yani. Atlanta heralde turu gececek. Onlar bir gomlek daha iyiler cunku Nelson - Hedo - Arenas uclusu faciya oynuyorlar. Bu turu kimin gececegi aslinda cokta onemli degil; cunku Chicago karsisinda hic sanslari yok.

19 Nisan 2011 Salı

Playoff Degerlendirmeleri | Ilk Maclarin Ardindan

Aslinda amacim butun serilere degerlendirmekti ancak yogunluktan zaman bulamadim. Ilk maclarin ardindan serilerde supriz sonuclar cikti. Ilk olarak kimsenin beklemedigi sekilde New Orleans, deplasmanda Lakers'i yenmeyi basardi. Bu sonuc hala serinin sonucu hakkindaki fikirlerimi degistirmedi; Lakers'in 4-1 alacagini dusunuyorum. Ekstra bir gece oldu New Orleans icin. Lakers su anda 3. viteste ve bu mac onlarin vites arttirmasi gerektigine isaret oldu. Bu sinyali alip, vitesi arttirip rahat geciceklerdir seriyi.

Diger supriz ise Memphisten geldi. 1-8 eslesmesinin ilk macinda, son dakikasina 4 sayi geride girdikleri macta, deplasmanda, San Antonio'yu yenmeyi basardilar. Acikcasi bu kadar playoff tecrubesi olan San Antonioya yakismadi bu mac sonu. Yine de izleyenler bilecektir, mac sonunda iki tane bombos ucluk kacirdilar. Bunlardan biri bile girse mac farkli noktaya gelebilirdi, sans Memphis'in yaninda oldu. Ikinci macta Ginobilli'nun donusu ile kazandiktan sonra, deplasmandan bir mac koparacaklarini dusunuyorum. Her ne olursa olsun, Memphis bu sene takdiri sonuna kadar hakediyor. 7 maclik bir seri olabilir bu eslesme, bu da San Antonio'nun yorulmasi demek, ki yasli kadrosuna bu yorgunluk nasil etki eder buyuk soru isareti.

Dallas-Portland maci yine ilk turun guzel maclarindan biri oldu. Son dakikalarda oyuna Nowitzki ve Kidd agirliklarini koyunca ibre Dallas'a dondu. Ikinci mac bundan daha cetin gecicektir kesinlikle. Portland'in o mactan cikaracagi bir galibiyetle seriyi kendi avantajina cevirmesi muhtemel. Roy, eski Roy olsa ilk maci da alabilirlerdi.

Ilk turun en keyifli maclarindan birinde Oklahoma, Denver'i zorlanarak gecti. Scott Brooks gercekten cok kotu bir koc. Sadece Durant-Westbrook uzerinden oynanan hucum onlari bu turda olmasa da ileri turlarda cok zorlayacak. Rakipler sadece bu 2 oyuncuya konsantre olarak savunma yapiyorlar ve bu Oklahoma hucumunu tikiyor. Denver ilk macta son dakikalarda sahneye cikacak oyuncusu olmadigindan maci verdi demek yanlis olmaz. Bu sersinin de ikinci maci kesinlikle mukemmel olacak. Denver umarim oynadigi pozitif basketbolun odulunu bu macta alir.

Doguda ise en buyuk suprizi, deplasmanda Orlando'yu farkli yenen Atlanta yapti. Atlanta'nin kadro kalitesinden kimsenin suphesi yoktu; ancak sorun kadrodaki isimlerin tabiri caizse karaktersiz olmasiydi. Yenilgiyi hemen kabullenen, mucadele etmeyen bir takimdi normal sezonda Atlanta. Ancak anlasilan playofflara sadece kazanma hirsiyle girmisler. Gecen sene 30ar yiyerek verdikleri maclarda onlari kamcilamis gibiydi Orlando karsisinda. Bu moralle ikinci maci da almalari supriz olmaz. Orlando ise cok defolu bir takim ve bu turu bir sekilde gecseler de Chicago karsisinda bence hic sanslari yok.

Boston - New York maci da yine kiran kirana gecti. Son dakikalarda resmen tecrubesiyle aldi maci Boston. Melo biraz daha gununde olsa bir buyuk suprizde buradan gelebilirdi, nefesleri yetmedi. Ikinci macta bu direncle devam ederlerse yine supriz yapma sanslari var ama bu direnc kirilirsa seri burdan 4-0a kadar gidebilir. Benim sahsi tahminim serisinin 4-2 Boston lehine bitecegi

Chicago ise Lakers ile birlikte bu turda en rahat eslesmeye sahip takim olmasina ragmen 47 dakika geride goturdugu maci ite kaka kazandi. Indiana inanilmaz bir direnc gosterdi. Chicagodan biz savunmayi bir kademe yukari cikarmasini beklerken. onlar bir kademe asagida savunma yaptilar. Bu onlar icin cok guzel bir uyari oldu ve bence bundan sonra kemerleri sikip seriyi 4-0 bitirecekler.

Son olarak, favoriler arasinda en rahat kazanan Miami oldu. Muthis mucadeleye sahne olan ilk yaridan sonra ikinci yarida Phily direnc gosteremedi Miamiye. Bu gece Wade'in durumu supheli ama bence O olmasa da bu seriyi 4-0 alir Miami.

Ilk maclar sonunda goruldu ki bu turda hicbir takim kolay tur atlayamayacak. Playofflardan once yapilan konusmalar, tahminler underdog takimlari iyi motive etmis. Her ne kadar ben favorilerin turu yine gececegine inansam da, bekledigimden daha yorgun gelecekler bir ust tura.

15 Nisan 2011 Cuma

Playoff Degerlendirmeleri | Chicago Bulls - Indiana Pacers

Playoff eslesmelerinde sonucu en kolay tahmin edilen iki mucadeleden biri Chicago - Indiana serisi. Takimlar arasindaki oyuncu kalitesi ve sistem farki cok buyuk. Derrick Rose onderliginde sezonu lider tamamlayan Chicago'nun bu seride mac vermesi bile supriz olur benim icin. Mac icinde on onemli eslesmeler Rose-Collison, Boozer-Hansbroug ve Deng-Granger seklinde olacak. Bu eslesmelerde Rose ve Boozer rakiplerine cok agir basiyorlar. Bunun otesinde Indiana'nin en onemli silahi Granger ise Deng gibi ligin en iyi bireysel savunmacilarindan birisinin karsisinda kaliyor.


Chicago su anda gerek istatistiklere gore gerek de oynadiklari oyunla ligin en iyi savunma takimi. Ozellikle playoffta savunmalarini bir kademe daha yukari cekerlerse, hucum gucu kisitli rakipleri karsisinda cok rahat ederler. Iste Indiana da boyle bir takim. Chicago'nun savunmasina cevap verebileceklerini hic sanmiyorum. Kopan maclar haricinde 80-85 sayinin ustune cikmalari cok cok zor. Hem icerde hem disarda kalite ustunluguyle bence Chicago seriyi 4-0 alacaktir. Eger biraz aktif dinlenirlerse, 4. maci Indiana icerde alabilir.

14 Nisan 2011 Perşembe

Bogalar Uctu | Chicago Lig Lideri !


NBA'de dun gece oynanan maclarla normal sezon sona erdi. Uzun sure ligi acik ara lider goturen San Antonio son macta Pheonix'e yenilince liderligi, kendi sahasinda New Jersey'i maglup eden Chicago'ya kaptirdi. Sene basinda Doguda 4. siraya oynamasi beklenen, hatta 3 olursa supriz olur denen, sene icinde uzun sure -farkli zamanlarda olsa da- iki yildizindan yararlanamayan Chicago, Rose onderliginde ligi lider tamamlayarak ufak capta bir peri masalina imza atti. Bu sonucla Derrick Rose MVP olmayi, Tom Thibodeau da Yilin Koc'u olmayi garantiledi diyebiliriz. Bundan sonra butun eslesmelerine ev sahini avantajiyla baslayacak Chicago. Dogu finaline kadar yollari zaten cok acik. Ondan sonra ise ev sahibi avantajiyla iki finalde de sanslari yadsinamayacak kadar fazla. Bu sezon en azindan sunu gostedi ki; onumuzdeki 7-8 yil boyunca Chicago her sene sampiyonlugun en onemli favorisi olacak ve belki de yeni bir hanedanlik yaratacak. Son yillarin en sevimli, en uyumlu takimi Chicago ve umarim sampiyon olurlar bu sene.

13 Nisan 2011 Çarşamba

Von Wafer Şov

Dün gece oynanan Boston-Washington maçında, Von Wafer tek el smaçı vurdu, pota altında sevincini yaşadıktan sonra gitti Jermaine O'Neal'a çarptı. Bir de ne görsün? Top kaybı.

10 Nisan 2011 Pazar

Eskisehirspor 1 - 3 Fenerbahce | Dogru Dizilis Olunca..


Gecen hafta Kadikoy'de kaybedilen puanin nedeni, bence, ne Bursaspor'un basarisi ne de oyuncularin bireysel performansi. Tek sorumlu, takimi, ayni ilk yaridaki Galatasaray macinda oldugu gibi, 70 dakika boyunca yanlis dizilisle oynatan Aykut Hoca'ydi (Cani sagolsun en azindan hatalarindan ders aldigini hemen gosterdi. Biz haftalarca ayni takintilarla takimi yakan Hocalari cok yakin zamanda gorduk. Uzun yillar Aykut Hoca kalir umarim). 4-1-3-2'ye benzer zaman zaman Niang kanatta klasik 4-4-1-1'e donen sistem, vasat bir Anadolu takimi zihniyetiyle 1 puana oynayan Bursaspor'un ekmegine yag surmustu. Ortaya sikisan oyun, 70. dakika da Stoch oyuna girince acilmisti, o dakikadan sonra da 2-3 net pozisyon kaciran Fenerbahce'ye zaman yetmemisti. Bu hafta ise sahaya klasik dizilisle cikinca rahat bir galibiyet geldi. 2-1 one gectikten sonra Fenerbahce'nin rolantiye aldigi macta daha sonra 3 4 yapicak pozisyonlar gelse de gol gelmedi. Batuhan'in direkten donen topu girse bile Fenerbahce hemen cevap verebilecek sekilde macin kontrolunu elinde tuttu. Son dakikalarda ise Semih poposuyla da gol atabilecegini kanitladi.


Caner'in onde oynadigi zaman neler yapabildigini gorduk sonunda. Hem ilerde hem geride mukkemmel isler yapti. Takim dikine oynadigi zaman gercekten seyre doyum olmuyor. Niang kesinlikle yillardir aradigimiz golcu. Son yillarda ilk defa Semih'in yedekligi tartisilmiyor. Alex inanilmaz etkili ve istekli. Kuskun, umarsamaz denilen Santos fit, formda. Lugano-Yobo, Uche-Hogh kivamina geldi. Gokhan Gonul - Mehmet Topuz istikrarli, Emre-Selcuk-Cristian isliyor. Sonuc olarak Fenerbahce su anda ligin en iyi futbol oynayan takimi. Daha dogrusu futbol kalitesi adina iyi isler yapan tek takimi. Trabzonspor bu oyunla devam eder, Fenerbahce bu formunu surdururse, geride de olsa sampiyonluk icin en buyuk adaydir.

8 Nisan 2011 Cuma

Bu Çocuk Ne Yapıyor?


İsviçre Bölgesel Ligi takımlarından FC Baar forması giyen 15 yaşındaki Fin Joonas Jokinen'in attığı penaltı bana Shaolin Soccer'ı anımsattı.



Dejan Abi

Dün sansasyonel bir mağlubiyet alan Inter'in tapınalası oyuncusu D. Stankovic'ten yine bir efsane...

5 Nisan 2011 Salı

Sampiyon UConn | Butler Yine Bitiremedi


UConn, Bati'da 3. seribasi olarak girdigi NCAA Turnuvasi'ni, finalde Butler'i yenerek sampiyon tamamladi. Zaten finalin favorisi de kadro kalitesiyle onlardi. Bir de bunun ustune Butler 18% ile iki sayilik, 27& ile de uc sayilik isabet bulunca, UConn icin mac beklenenden daha kolay oldu. Oldukca kisir gecti mac. Genelde NCAA maclari boyle oluyor ve bazi insanlarin sevmemesinin nedeni bu ama oradaki mucadele de izlemenmeyi hak ediyor. UConn'un yildizlari Kemba Walker (16s 9r) ve Jeremy Lamb (12s 7r 2a) takimlarini sirtlarken, en onemli yardimci oyunculari Alex Oriakhi (11s 11r 4blok) de kendisinden beklenen katkiyi yapti. 55 sayinin 39 sayisi bu ucluden geldi. Ote yanda Butler da ise Shelvin Mack (13s 9r) takimi sirtlamaya calisti. Onun disinda bekleneni veren pek kimse olmadi, Sanki takimin ustunde fazla bir heyecan ve acemililk vardi benim hissettigim. Ozellikle Matt Howard ve Shawn Vanzant, toplamda 3/23 atarak, gecenin hayal kirikligi oldular. Ne olursa olsun yine de tebrikler Butler'a. Bu organizyon yapisiyla seneye de burada olmalari supriz olmayacak ve artik underdog degil de favori olacaklar belki de. Asil buyuk tebrik ve aslan payi ise UConn'a. Inanmis, kaliteli bir oyuncu toplulugu ve iyi bir kocla seneyi super bir sekilde sonlandirdilar. Kemba Walker ve Alex Oriakhi seneye NBA'de ciddi rotasyon parcalari olabilirler. Koc Calhoun'a da tebrikler.



4 Nisan 2011 Pazartesi

Butler vs UConn


Amerika basketbolunun en onemli organizyonlarindan biri olan March Madness TR saatiyle sabaha karsi 04.00'da Houston'da oynanacak Butler ve Uconn finaliyle sona eriyor. Butler gecen sene NCAA Turnuvasinda finale cikarak Amerikanlarin bayildigi Cinderella Story'i yazmisti. Finalde ise son saniye basketini Hayward kacirinca kil payi yenilmislerdi Duke'a. Bu sene yine underdog olarak basladiklari turnuva da finale gelmeyi basardilar. 34 yasindaki koclari Brad Stevens ve okulun basketol programinin ne derece profesyonel bir organizasyon yarattiginin ispati oldu bu sene. Takimda her siniftan oyuncu olmasi da gelecegin de onlar adina iyi oldugunun habercisi. 4500 ogrencinin kayitli oldugu bir okulda bunlari basarmak gercekten inanilmasi guc. Liseden gelirken kimsenin ustune titremedigi oyuncularla bunu iki yildir basariyor Butler.

UConn ise West 3. seribasi olarak girdigi turnuvada Arizona ve Kentucky maclari disinda rahat bir sekilde finale geldi. Onlarin sansi favorilerin elenmesi oldu. Onlar da favorileri eleyen takimlari goturduler. Yaklasik 30.000 kisilik bir okul ve kadrolarinda Walker ve Lamb gibi ileride NBA'de rotasyonlarin ciddi parcalari olabilecek isimler var. Finalin favorisi kesinlikle onlar.


Macin sonucuna gelirse, insanin keske Hayward erken profesyonel olmasaydi diye haylanasi geliyor. O olsa Butler'in sansi cok daha fazla olurdu ama su anda oyuncu kalitesiyle UConn onde. Ote yandan tecrube olarak Butler onde ( 5- 10 yil once boyle bir cumleyi ileride yazacagimi bir NCAA meraklisina soylesen kafa goz dalardi herhalde), cunku daha gecen sene bu noktayi oynadilar. Her ne kadar UConn daha favori olsa da bence Butler bu sefer Cinderella Story'i tamamlayip, uzun yillar unutulmamayi, son yillarin en sempatik takimi olmayi sonuna kadar hakedecek. Mac yayini ESPN Amerika Digi 84. kanalda var. Haydi Butler, umarim bu sefer olur.

Umutlanmistik


Utah'tan Derron Williams ve onun gazladigi oyunculara soz geciremedigi icin 23 yil sonra ayrilan Jerry Sloan ilginc aciklamalar yapmis. Takimdan ayrildiginda daha fazla kocluk yapmayacagini soyleyen efsane heralde evde karisiyla oturmaktan sikilmis:). "Her kocu olmayan yada gorevden ayrilan takimla adi anilan bir adam olmak istemiyorum. Ben bir takim bulmak icin gorusmeler yapmam, is aramam; ancak bir organizasyon gelip benimle gorusurse kararim ne olur bilemiyorum" demis Sloan iddalara gore. Bu noktada baya bir umutlanmistik ama daha sonra Sloan boyle bir niyeti olmadigini, bunu kimin ortaya attigini bilmedigini aciklamis. Umutlarin sondugu an oldu o an. Clippers'a gelse mesela fena mi olurdu...

Kucuk Holigan


Blogda arsiv olarak bulunsun fotograf..

Fenerbahce 0 - 0 Bursaspor


Tek kelime yazmama gerek yok. Ne kadar yazarsam yazayim, sonucta fotograftaki anafikir cikacaktir (antu.com editorlerinin ellerine saglik). Her iste bir hayir vardir deyip gecmek lazim. Galibiyetlere alismanin en kotu yani maglubiyet hic gelmeyecek sanmak. Umarim arada nazar boncugu olur.

Yilin Tribunu!


Uzun uzun yazmaya gerek yok, EL'de yilin tribunu, atmosferi gectigimiz persembe OAKA'da yasandi. Videoyu izlerseniz anlarsiniz ne demek istedigimi..

1 Nisan Sakasi


Ustunden cok zaman gecse de bunun burada arsiv olarak kalmasini istedim. Miami - Minnesota macinda LeBron James basket faul yaptirdiktan sonra atis kullanilmadan mola geliyor. Mola donusu LeBron disinda butun oyuncular atisin tek atis oldugunu unutuyor. LeBron kacirinca top Bosh'un eline dusuyor, o da topu hakeme vermeye yelteniyor, LeBron ikinci atisi kullansin diye. Bu sirada durumun farkinda olan LeBron, Bosh'un steps yapmasina firsat vermeden topu alip smaci vuruyor. Bir daha boyle bir olay uzun sure yasanmaz heralde.

2 Nisan 2011 Cumartesi

Final 4 Sekillendi! | Helal Olsun Pana & Siena


Sene basindan beri F4'un finalinde karsi karsiya gelmesi beklenen Barca ve Olympiakos, F4 goremeden elendiler EL'den, hem de ev sahibi avantaji ellerinde olmasina ragmen. Siena ve Pana'nin basardiklari is gercekten destansi. Basketbolda koc etkisinin ne kadar buyuk oldugunun en buyuk kaniti. Pianigiani ve Obradovic resmen satranc gibi oynadilar bu seriyi ve kazandilar. Siena nerdeyse 50 sayi fark yedigi ilk mactan sonra cevirdi bu seriyi, Pana belki son yillardaki en zayif kadrosuyla eledi Barcayi. Ikisine de helal olsun! Ote yandan Maccabi - Caja Laboral serisinde kim ciksa sasirmayacaktik ama kendi sahasinda Maccabi coka agir basti. Caja Laboral hic karsi gelemedi onlara. Siena - Pana - Maccabi F4 biletini alan uc takim oldular, son takim ise Real Madrid - Valencia eslesmesinin 5. macinda belli olacak. Benim fikrim kendi sahasinda ite kaka da olsa Real Madrid bu maci alacak ama F4'te ilk turu gecmeleri imkansiz gibi.