25 Nisan 2011 Pazartesi
Playoff Degerlendirmeleri | Playoff Hikayeleri
NBA Playofflarinin en guzel noktasi her turun kendi icinde hikayeleri barindirmasi ve bu hikayelerin yarattigi heyecanlar. Bu turda da Memphis, Brandon Roy, Chris Paul simdiden yillarca unutulmayacak heroic durumlar ortaya koydular. Son yazdigim yaziya paralel gideyim. 4-1 biter diye dusundugum Lakers- New Orleans serisi dun gece guzel gecen mac sonunda 2-2ye geldi. Benim hesaplayamadigim Chris Paul oldu. Dun gece oyle bir triple-double yapti ki, LeBron James'in son yillarda yaptiklarindan sonra gordugum en dominant triple-doubledi. Lakers karsisinda 27 sayi, 15 asist, 13 rebound dile bile zor. 93 sayinin 60-70inde imzasi var demek bu hemen hemen. Tek kelimeyle olaganustu. Paul'un olaganustu oyunu disinda New Orleans savunmasinin Lakers hucumlarini inanilmaz rahatsiz etmesi ve bozmasi da seriyi bu denli heyecanli hale getirdi. Asil onemli nokta ise mac sonunda bilegini burkan Kobe'nin durumu olacak. Mactan sonra salonu koltuk deynekleriyle terketmis ve ayagi baya bir sismis. Bu seride oynamamasi New Orleans'i iyice istahlandirir. Bence Kobe olmasa da Lakers bu seriyi gececek; ancak cok sonuk gecicegini dusundugumuz bu seriyi bu hale getiren New Orleans ve Chris Paul kesinlikle bu sezonun hikayeleri arasinda yerini alip, uzun sure unutulmayacaklar.
Memphis ise basli basina bir hikaye yaratti. 1-8 eslesmelerinde underdog takimin seriyi almasi her zaman hikaye olur ama Memphis bunu maksimum kontratli super yildizi olmadan yapma yolunda emin adimlarla ilerliyor. 2-3 sene oncesine kadar aldigi her topu ne durumda olursa olsun potaya sallayan ve bundan dolayi Black Hole lakabini alan Zach Randolph'un mental olarak inanilmaz bir seviye atlayip, takimin merkezi olmasi, kat eden kisalari besleyen uzun olmasi (!), takima asiladigi mental guc, Marc Gasol ve Conley'in kendilerini gelistirmesi, OJ Mayo'nun 6. adam rolunu kabullenip, en iyi sekilde uygulamasi, Tony Allen, Sam Young, Dorrell Arthur gibi yan rollerin inanilmaz hirsi ve savasmasi, takim halinde on alanda yaptiklari baskili savunma.. Hepsi birer hikaye bunlarin. Eger San Antonioyu gecerlerse bu hikayeler destana donusecek. Simdi seride 2-1 ondeler ve Memphisteki bu mac cok kritik. San Antonio'nun en cok asilacagi mac bu olacak. Bu noktada onlara cevap verip bu maci alabilirlerse bombayi San Antonionun eline vermis olurlar. Umarim bu gece oynanacak maci alirlar, bu seriyi sonuna kadar hakettiklerine inaniyorum.
Dallas-Portland serisinde ise Brandon Roy uzun yillar unutulmayacak bir macta, Portland'in 23 sayi geriden gelmesinde basrol oynadi. Basrol oynadi derken, son ceyrekte tek basina oynadi demek bile yanlis olmaz. Bundan 2-3 sene once olsa alisik oldugumuz bir durum olurdu bu. Bu olayi destansi hale getiren ise Roy'un bu sene yasadiklari. Dizlerinde meniskus kalmamasi sebebiyle kemikleri birbirine surterek oynuyor Brandon Roy. Sezon icinde kariyerinin bitmesi bile muhtemeldi. Dizleri hic eskisi gibi olmadi sezon basindan beri. Onun o halini izlemek bile cok uzucuydu. Bu serinin basinda da aslinda degisen bisey olmadi. Ikinci macin sonunda ise olan oldu: Dakikalari iyice azalan Roy kocunu elestirdi ve oyun sonlarinda kenarda olmak istemedigini soyledi Bunun ustune 3. macta Roy, sure aldigi 23 dakikada 16 sayi 4 asistle takiminin aldigi galibiyette onemli rol oynadi ve kocunun guvenini kazandi. Asil olan ise 4. macta oldu. Son ceyrege 20 ye yakin farkla giren Portland'da Roy oyle bir oyun oynadi ki, imkani olan herkese son bu 4. macin son ceyregini izlemelerini siddetle oneririm. Turnikeler, uzun mesafeli sutlar, 4 sayilik oyunlar... Mac sonunda da gozyaslarina hakim olamadi Roy. Ayrica takim olarak yaptiklari mukkemmel savunmayi da unutmamak lazim. Seri simdi 2-2ye geldi. Bu gece Dallastaki mac cok onemli. Dallas'in moral olarak 4. maca nasil tepki verecegi cok kritik. Zaten poff konusunda psikolojik olarak cok guclu degiller, bu mactan da cok kotu etkilendilerse, bu gece bir supriz cikabilir. Tabii Roy'un ne durumda olacagi da cok onemli. Dizindeki sakatlik malesef istikrarli olmasina buyuk engel; ama belli ki o inanmis...
Denver-Oklahoma serisi benim beklemedigim sekilde 3-0'a geldi ve buyuk ihtimalle de -Oklahoma kendini sikarsa- 4-0 bitecek. En iyi ihtimalle 4-1. Scott Brooks'a ragmen cok iyi oynuyor Oklahoma. Inanilmaz bir savunma takimi olmuslar. Super yildizi olmayan Denver'in en buyuk handikapi bu savunmayi cozememek oldu maclarda. Bunun yaninda her iki macta da Durant ve WBrook 1-2 kisiden destek alinca, seri bu hale geldi. Oklahoma boyle oynamaya devam ederse, buyuk ihtimalle bati finaline kadar yurur. Ordan sonra ise baska bir hikaye baslar.
Boston - New York serisinde dusundugum gibi direnc kirildi ve seri 4-0 bitti. Ustune yazip cizmeye cok gerek yok. Indiana - Chicago ve Miami - Philly serileri ise ayni sekilde gidiyor. Iki takimda 4-1 bitirecekler serileri bir terslik olmazsa. Hem turu kendi sahalarinda gecmek istediler, hem de biraz aktif dinlenmis oldular. Orlando - Atlanta serisi hakkinda ise yazmak bile istemiyorum. Cekismeli, suprizli falan gozukse de son derece kalitesiz ve sikici bir seri oluyor. Beceriksizlik ve kotu oyunda daha az hata yapan kazaniyor. Kotunun iyisi yani. Atlanta heralde turu gececek. Onlar bir gomlek daha iyiler cunku Nelson - Hedo - Arenas uclusu faciya oynuyorlar. Bu turu kimin gececegi aslinda cokta onemli degil; cunku Chicago karsisinda hic sanslari yok.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder